Malefiz: Kötülüğün Gücü

Alara Sürer’in yazısıdır.

5 yıl önce ilk filmi vizyona giren Malefiz, geçtiğimiz haftalarda ikinci filmiyle izleyici karşısına çıktı. Walt Disney yapımı film, prodüksiyon şirketinin diğer filmlerinden farklılık gösteriyor. Film alışılmış izleyici kitlesinin dışına çıkarak, 15+ yaş sınırı ile piyasaya sürülüyor. Filmin bir diğer farklı noktası ise bir masalı, masalın kötü karakterinin bakış açısından işlemesi. Filmde, fantastik ve aksiyon türlerinin unsurları gözümüze çarpıyor. Özellikle fantastik unsurlar, filmin ana eksenini oluşturuyor. Gerek efektlerle gerek kostüm ve mekan detaylarıyla izleyiciyi gerçeklikten alarak masalsı bir dünyaya sürüklüyor. Toplumsal mesajları masalsı bir anlatımla harmanlayan film, seyirciyi masalların ötesindeki gerçekliklerle buluşturuyor.
 
Film aslında Grimm Kardeşler’in 1697 yılında yazmış olduğu Uyuyan Güzel masalının cadı karakteri ‘Malefiz’i ele alıyor. Uzaktan bakıldığında klasik bir masalı andırsa da, Malefiz’in başından geçen olaylar ve karakterin değişim sürecinin incelikle işlenişi filme masallardan farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Karakterin yaşadığı sürecin detaylı işlenişi ise, seyircinin karakterle empati kurabilmesini sağlıyor.

Birinci filmdeki o karanlık hava, ikinci filmde bir hayli renklendirilmiş; kötülüğü simgeleyen renkler ve sahneler oldukça azaltılmış. Hatta öyle bir hale gelmiş ki Malefiz ‘kötü’ kavramından uzaklaşarak anaç, korumacı bir ‘anne’ figürüne bürünmüş. Masalların vazgeçilmez kötü tipinin duygusal gel-gitleriyle birlikte, bir karaktere dönüşmesi eleştiri yağmuruna tutuldu. Aksiyon sahnelerinin beklentiyi karşılayamaması ise izleyiciyi hayal kırıklığına uğrattı.
 
Filmin dikkat çekici detaylarından biri ise oyunculuklar oldu. İlk filmde de olduğu gibi başrol, yılların eskitemediği güzellik Angelina Jolie idi. Şüphesiz ki Malefiz için en iyi oyuncu seçimi Jolie olmuş. Kostümünün de etkisiyle karakteriyle iyice bütünleşen Jolie, seyirciye eşsiz bir görsel şölen yaşatıyor. Filmi çarpıcı kılan bir başka oyuncu ise Michelle Pfeiffer. Yirmiden fazla filmde etkileyici performanslar gösteren, onlarca ödülün sahibi olan oyuncu; Prens Philip’in annesi Kraliçe Ingris’i canlandırıyor. Aurora karakteri yine Elle Fanning tarafından canlandırılmış. Genel bir değerlendirme yapacak olursak, özelikle Jolie ve Pfeiffer’ın oyunculuklarının dikkat çektiğini söyleyebiliriz.
 
Ailecek izlenebilecek; masal ögelerinin bulunduğu sürükleyici bir film. ‘İkincisi ilkini aratır mı?’ sorusuna cevabımız maalesef ki ‘Evet.’ oluyor, fakat yine de izlenmeye değecek bir yapım.

Yazı oluşturuldu 115

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön